KARATAY KÖYÜ MENÜSÜ |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
İpekyolu üzerinde bir durak: Karatay Kervansarayı |
|
 |
Kayseri-Malatya Karayolu üzerinde bulunan Karatay Hanı, klasik Selçuklu kervansarayları planındadır. Bazıları yivli ve düğümlü olan takviye kuleleriyle uzaktan adeta kale gibi ihtişamlı ve abidevi bir görünüme sahip olan Karatay Kervansarayı, taçkapılarının yanı sıra hemen her köşesinde görülebilen taş işcilikleriyle göz kamaştıran bir estetiğe sahiptir. |
|
 |
|
 |
|
 |
|
Selçuklu devrinde ticari yol ağı üzerinde kervanların akşamları güvenli bir şekilde konaklamaları için kervansaraylar yapılmıştır. Büyük ticaret yolları üzerinde kurulmuş olan Selçuklu kervansaraylarının aralarındaki uzaklıklar, deve yürüyüşü ile günde dokuz saat, yaklaşık 40 kilometre esas tutularak saptanmıştır. Çevrelerindeki yüksek duvarlarla korunan ve barış zamanlarında pazaryeri olarak da iş gören bu kervansaraylar savaşlarda savunma amaçlı olarak da kullanılmışlardır.
Kayseri'nin Bünyan ilçesindeki Elbaşı bucağına bağlı Karadayı köyünde bulunan Karatay Kervansarayı, Kayseri–Malatya Karayolu’nun üzerinde ve Kayseri’ye 45 km uzaklıktadır. Oldukça etkileyici ve abidevi bir görününüme sahip olan Karatay Kervansarayı, Hicri 638 (Miladi 1240) yılında, ünlü Selçuklu Veziri Celaleddin Karatay tarafından yaptırılmıştır. Kayseri-Sivas karayolu üzerinde ve Kayseri'ye 45 km. uzaklıktaki Sultan Hanı ile büyük benzerlik gösteren Karatay Kervansarayı'nın içinde bir mescid, bir hamam ve türbe yer almaktadır. |
|
 |
|

|
|
 |
|
Selçuklu mimarisindeki abidevi yaratıcılığın doruk noktası
Karatay Hanı, klasik Selçuklu kervansarayları planında, bazıları yivli ve düğümlü olan takviye kuleleriyle bir kale gibi görünürken, ihtişamlı ve abidevi bir durş sergiler. Köşelerde ve 2.50 m. öne fırlayan taçkapının iki yanındaki yivli ve düğümlü payelerle iyice yükseltilmiş olan ana cephe, Selçuklu mimarisindeki abidevi yaratıcılığın doruk noktasıdır. Çok kuvvetli bir ifade ile üsluplaşmış, ağzında yılan taşıyan kanatlı arslan figürlerinden çörtenler, bu etkiyi daha da artırmaktadır.
Karatay Kervansarayı yazlık ve kışlık bölümlerinden oluşmaktadır. Yazlık kısmı avluludur. Kışlık kısmının üzeri tamamen kapalıdır. |
|
 |
|

|
|
 |
|
Taşın hayat bulduğu, estetiğiyle göz kamaştıran taçkapı
Karatay Kervansarayı’na kuzey tarafında iri saç örgülü beden kulelerinin bulunduğu cephesindeki muhteşem kapısından girilir. Taçkapı nişinin her iki yanındaki köşe sütunlarının küp başlıklarına sağda iki arslan, solda iki kuş figürü işlenmiştir. Bunun üstündeki bordur süslemelerinde, rumiler arasında palmet yerine, cepheden bir öküz başı, yuvarlak küçük bir insan başı gibi figürler göze çarpar. Bol motiflerle süslü kapının üzerindeki kitabede şu ibarelere yer verilmiştir:
"Mülk Allah’ındır. Dünya ve ahirette yegane güç ve kuvvet sahibi ve sonsuza kadar baki olan ancak Allah'tır. En büyük Sultan, muazzam şehinşah -Allah gölgesni dünyada devamlı kılsın- dünya ve dinin yardımcısı, fatihler babası Keykubat oğlu, Keyhusrev zamanında Emiri'l-Mü'minin görevlisi tarafından H.638 (M.1240) yılında yaptırılmıştır." |
|
 |
|

|
|
 |
|
Kervansarayın avluya çıkan sivri kemerli yüksek giriş eyvanının çok heybetli bir görünüşü vardır. Sağında kubbeli mescit, solunda da içerisinde birkaç mezar bulunan çapraz tonozlu türbe yer alır. Türbenin bulunduğu eyvanın taç kemerini mukarnas nişin altında eski Türk takvimlerinden alınan hayvan motifleri çevirmektedir. 17 niş içinde kuş, fil, tavşan, sarılmış iki yılan gibi çeşitli figürler sıralanmıştır. Eyvanın avluya bakan kemer cephesinin üstü ve köşe dolguları, zengi sanatının düğümlü geçme motifi simetrik ejder başıyla kaynaşarak gövdeyi doldurmuştur. Selçuklu sanatında ejderlerin çeşitli sembolik anlamlarda kullanıldıkları görülmektedir. Daha çok Orta Asya Şaman gelenekleriyle bağlantılı anlamlar taşıdığı bilinir.
Avluya girerken hemen sağda yer alan mescidin kapısı da küçük bir portal şeklinde avluya açılmaktadır. Bunun köşesinden dar bir koridorla, çapraz ve düz tonozlar ve mukarnas tromplu kubbeleriyle hamama geçilir. Avlunun solunda revak kemerleri sağda oda kapıları görülür. |
|
 |
|

|
|
 |
|
Taş figürlerle bezenmiş avlu taçkapısı
Karatay Hanında, bolluk, bereket ve korunmayı simgeleyen figürlü simgelerin yoğunlaştığı diğer bir alan da avlu taçkapısıdır. Avlu taçkapısının mukarnaslı kavsarasını kuşatan rumi ve palmet kıvrımlı bitkisel bordürün içine insan ve hayvan figürleri gizlenmiştir. Sol tarafta kuş, sağ tarafta aslan figürlerin işlendiği sütunçe başlıklarının üzerinden başlayan bordürün bitkisel kıvrımları arasına boğa, insan ve aslan başları karşılıklı iki çıplak kadın figürü ve karşılıklı iki aslan figürü gizlenmiştir. Ayrıca kavsaranın hemen altındaki karşılıklı iki küçük panoda insan başlı kuş siren kabartmaları ve aslan başları bulunmaktadır.
Karatay hanının avlu taçkapısında ve mukarnaslı kavsaranın hemen altındaki karşılıklı iki panoda hayat ağacını simgeleyen bitkisel örgü zeminin iki yanında sirenler ve üstte de aslan başları görülmektedir. Hayat ağacının yanındaki rozetler de gezegenleri sembolize etmektedir.
Avlu taçkapısının hemen üzerinde yer alan Arapça yazılı kitabesinde şu ifadeler yer almaktadır:
"O Allah’tır. Mülk, daim ve baki olan Allah’ındır. Büyük sultan, hanların hanı, ümmetlerin efendisi ve hak sahibi, alemdeki sultanların efendisi, dünya ve dinin yücesi, fetih babası Keyhüsrev oğlu Keykubad zamanında yapıldı." |
|
 |
|

|
|
 |
|
Kışlık Bölüm
Avlu taçkapısından girilerek bir holden ulaşılan kışlık bölümün üstü ise tamamen kapalıdır. Kışlık kısmı enine yedi sahınlıdır. Sahınların üzeri beşik tonoz örtülüdür. Orta sahın merkezine piramidal külah örtül, dışarıdan kümbete benzeyen bir kubbe yerleştirilmiştir.
Karatay Kervansarayı'na ait 26 metre uzunluğunda deri üzerine yazılı bir ferman 1937 yılında müzeye teslim edilmiştir.
Kervansarayın içinde vakfın şartlarını bozanlar veya yerine getirmeyenler için beddualar vardır: "Her kim vakfımın şartlarından birini değiştirir, hükümsüzlüğe sürüklerse veya yerine getirmeye çekinirse günah onundur. Allah şüphe yok ki görür ve bilir. Vakfa dokunan veya onun şartlarını gerçekleştirmeden alıkoyan kimse; Tanrının, kitapların, meleklerin ve bütün insanların laneti Kıyamete kadar o kimse üzerinde olsun. Allah ona yeter. Her nefis kıyamet günüde farklı cezalara çarptırılacaktır."
"Tanrı ve ahirete (Kıyamet günü) inanan Halife, Sultan, Vezir, Seyit, Kadı, Müftü, Müntesip ve insanlardan diğer hiçbirine bu vakfı bozmak ve değerini düşürmek helal olmaz. Kim değiştirirse o zalimdir. Tanrı zalimler için ağır ceza ve kötülük hükmedeceği günde ona azabın kötüsünü ve ağır acısını tattırsın. Onun orucunu, namazını, zekatını ne haccını ne ibadetini ne farzını ne nafilesini ne secdesini kabul buyurmasın."
 |
|
 |
|
Daha 12. yüzyılda İstanbul-Konya-Tebriz arasında bir ticaret yolu güvenle işliyor, devlet ticarette büyük önem taşıyan kervan kafilelerinin başına "kervansalar" ismiyle bir idareci ve muhafız kıtası tayin ederek ticari hareketin emniyetini sağlıyordu. Her menzilde birbiri arasındaki mesafelere göre inşa edilen kervansaraylarda yolcular hayvanları ile beraber kalıyor, yemek yiyor, içlerinde hasta olanlar tedavi oluyor ve hatta fakir yolculara ayakkabı bile veriliyordu.
Genelde sultanlar, sultanların zevceleri, kızları ve vezirler tarafından yaptırıldığı görülen ve zengin vakıfları bulunan kervansaraylarda zengin, fakir, köle, müslüman farkı yapılmadan muamele yapılması temel prensipti. Han ve kervansaraylar etrafında kurulan pazarlar da ticaretin gelişmesine katkıda bulunuyordu.
Bünyan Karatay Hanı (Emir Celaleddin Karatay'ın yadigarı)
2006-06-15 19:57:53 |
Karatay Kervansarayı iki kısımdan meydana gelmektedir. Kışlık (kapalı) kısmı Sultan 1. Alaeddin Keykubat devri (1219-1236) sonlarında, avlu kısmı ise 1240 yılında Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında atabey Emir Celaleddin Karatay tarafından yaptırılmıştır. İçerisinde mescid, odalar ve hamam bulunmaktadır.
Yazlık kısmının cepheden dışa taşkın taç kapısı geometrik, bitkisel motifli bordürler, insan ve hayvan tasvirleri ile dikkat çekmektedir. Yazlık kısmında mescit ve hamam gibi bölümler yer almaktadır. Kışlık kısmı enine yedi neflidir. Neflerin üzeri beşik tonoz örtülüdür. Orta nefin merkezine piramidal külah örtülü kubbe yerleştirilmiştir. Yapının duvarları yonu taş kaplı, duvarlar dıştan payandalarla desteklenmiştir.
Kervansarayın süslemeleri oldukça önemlidir. Bitkisel geometrik motifler yanısıra, hayvan ve insan tasvirleri de dikkati çeker. insan tasvirlerini giriş kapısı (portal) üzerinde palmet dalları arasında görebiliriz. Masif duvarları ve destek kuleleriyle kale manzarası hakimdir. Kervansaray'ın iç ve dış kapısında olmak üzere iki kitabesi vardır. Kitabeler şöyledir : ''Mülk Allah'ındır. O birdir, kahredicidir, bakidir, daimdir. Keyhüsrev'in oğlu Şahların en büyüğü, Allah'ın yeryüzündeki gölgesi Halifenin yardımcısı Fatih Sultan Gıyaseddin Keyhüsrev, Altı yüz otuz dört (1237). İç kapı da ise, şu kitabe yer almaktadır. ''Mülk Allah'ındır, daimdir, bakidir. Keyhüsrev'in oğlu dünya Sultanlarının efendisi ümmetlerin en yücesi makamına sahip Büyük Sultan, Fatih Keykubad.''
1243 Kösedağ Savaşı sonrasında Anadolu’da yaşanan Moğol istilası ve ardından başgösteren başıbozukluğu gidermek üzere Mısır’dan Anadolu’ya hareket eden Memluk Sultanı Baybars ile birlikte 21 Nisan 1277’de Kayseri’ye gelen İbni Abdü’z-zair, Kayseri’de tuttuğu günlüğünde Karatay Kervansarayı hakkında da bilgiler verir.
Celalettin Karatay tarafından yaptırılan Karatay Kervansaray’ından övgüyle bahseden İbni Abdü’z-zair, yapıda kullanılan taşların adeta mermeri andıran nitelikte olması ve bu taşlardan yapılan duvarlar ile kapının üzerindeki süslemelerin bir benzerinin daha bulunmadığını anlatır. Ayrıca kervansarayın içinde hastane (bimaristan), eczane(edviye) gibi sağlıkla ilgili yapıların bulunduğunu ifade eden seyyah, verdiği bu bilgiler ile Ortaçağ’da Anadolu’daki kervansarayların işleyiş tarzını da ortaya koyar
|
|

|
|
 |
|
|
 |
|
EMAİL :miroglu_libyana_38@hotmail.de |
|
|
|
|
 |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Bugün KARATAY KÖYÜ 5 ziyaretçi (5 klik) ağırladı.....
|
|
|
|
|
|
|
|